13 Eylül 2013 Cuma

....

‘’ …
O oyunlar ki ..

Çocukluğunun uçan dev sanrılarıydı . Aşıklar ak gezegenden çörekler getirirdi sana . Sen de gülerek kabul edip yerdin . Sonra şarkılar söylerlerdi . Zamanın uçuk kutusundan çıkarıp gitarlarını … Hüzün bir dostluk sembolüydü . Doğurgan ve bağlayıcı . Destansı masallar süslerdi topal akşamları … Sihirli ve masum okaliptüsler açardı ağzımızın yabanıl ormanında . Gökyüzüne döndüğümüzde yüzümüzü görürdük ve uyardık zamana biz de . Bu, düş yolculuğumuzun resmiydi . Unutkanlıklarsa ,umutsuzlukların yol açtığı silik alevlerdi .  Sen, cenneti düşsel bir bekleyişin küresinde sana gelmesi, gökte kayan bir yıldızın yeryüzüne düşmesi kadar kısacık olan üç boyutlu bir zamanın geçidinde parıldayan  bir düş parçası gibi gördün . Hepsi de senin zamanına yetişmesi gereken ölümsüz imgelerdi ..’’-s.v.s.ş.-

14 yorum:

  1. anladık ki oyunlar boyalar demekmiş..da da daaa..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. boyadıkça bütün evcilikler sevinirmiş:)

      Sil
  2. işte bunu kıskandım ama.
    :)

    YanıtlaSil
  3. güzel yazılmış.
    neden böle anlatmadım ki diyeee ben deee.
    :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :)
      ben de kıskandııım için paylaştım ki:D

      Sil
  4. sen blog mu değiştirdin kuzu? bi dakka, toplanıp gelcem sonra :)

    YanıtlaSil
  5. bugün yazdığım dans la maison adlı edebiyat filmini sakın kaçırmaaaa.
    :)

    YanıtlaSil
  6. ne guzel bu yazı 3 kez okudum ve kayan yıldızları yakalamak ıstedım

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. kayan yıldızları yakalayabilme düşüncesine ulaşmak ne güzel...

      Sil
  7. çok lirik yazmışsın,imgeler filan...Çizesim geldi yazdıklarını. De, sondaki o harfler ne bakiim? :)

    YanıtlaSil
  8. yazan kişinin kısaltılmış adı:)

    YanıtlaSil

.

Ad

E-posta *

Mesaj *