19 Haziran 2014 Perşembe

Bin Muhteşem Güneş



Nereye giderseniz gidin, ülkeniz peşinizden gelir. Artık siz orada yaşamasanız da içiniz de yaşar…


‘’ Leyla’nın ayakları yeniden ağırlaştı, zemine demirledi; bütün kanı ansızın oraya birikmişti sanki. Ama aklı uzaklardaydı , özgür ve çevik, son hızla yol alan bir füze gibi Kabil’den çıkıyor, kahverengi, sarp kayalıkların , adaçayı öbekleriyle bezeli çölün üstünden, sivri uçlu kırmızı kayalı vadilerden, zirvesi karlı dağların üstünden geçiyor..’’ -s.212.-

‘’ hep kuzeyi gösteren bir pusula ibresi gibi bir erkeğin suçlayan parmağı da mutlaka bir kadını işaret eder. Her zaman. Bunu aklından çıkarma, Meryem.’’ -s.374-

‘’ Leyla, yaşamının çürümüş bir ip olduğunu düşündü; kopan, sökülen, lif lif ayrılan, dökülen bir sicim.’’-s.184-








10 yorum:

  1. Bende okudum bu kitabi. Çok üzüldüm. "Bir erkeğin suçlayan parmagi hep bir kadini gösterir" maalesef ne kadar da doğru.

    YanıtlaSil
  2. Mutlaka okumam gerekliliğini hissettirdin! Teşkürler şekerim

    YanıtlaSil
  3. En sevdiğim kitaplardan biri. Bence harika bir yazar.

    YanıtlaSil
  4. Afganistan'ın yaşantısının zorluğunu, kadının hiç adı olmadığını anlatan güzel ama hüzünlü bir roman. Kitabı okuyunca yaşantımız için ne kadar mutlu olsak az diye düşünüyoruz. Sonra da benim ülkemde de çoğu insanın hala böyle düşündüğünü, kadını böyle gördüğünü hatırlayınca kadın olmak (aslında muhteşem bir şey olmasına rağmen) çok zor diyorsunuz.
    Sevgiyle kalın.
    bülbülünyeri

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. kadın olmak evet gerçekten zor.
      yazılan her bir cümleden malesef kanayışlar dile geliyor.
      sevgiler.

      Sil
  5. çok etkilendiğim bir kitaptı :)

    YanıtlaSil

.

Ad

E-posta *

Mesaj *