Yasaklı kelimelerden devşiriyorum tüm kırılmışlıklarımı.
Gökkuşağına ve denize hasret kalan bozkır çocuklarından alıyorum bakışlarımı.
Bakışlarım gitgide yok oluyor akşamı bekleyenlerin sessizliğinde. Onlar da
yasaklıydı. Olumlanamayan zamanın güvertesinden bakıyorum tüm durgunluklara.
Savaşın ortasından gelip yaşadığım kentte soluk almaya çalışan bir çift yeşil
göz takılır kadrajıma. Saçları, duruşu kalemle çizilmiş kadar belirgindi. Daha
belirgin bakıyordu. Hayatın savurduklarını avuçlarında toplamıştı adeta.
Sınırsız bir sorgulama isteği belirir bende. Suretinden
başka düşünecekleri olmayanların yanında. Hangi duyumsayış paklar dökülen
kirpiklerimi. Bir dersin en önemli diye belirtilen anında sarılır kaleme
ellerim. Cümlelerim tamamlayamaz kendini. Kalemim yüzünü saklar karartılmış
yüreklerden. Hızını alamaz ille de yazmak ister. Kurallı cümleler kuramaz.
Yıllanmış günlerim kendini ele verir bir hasat zamanı.
Böğürtlen kokulu yollar gelir aklıma. Bir de o zaman henüz bilmediğimiz
küskünlükler… Aklım çarmıha gerilir tan vakti. Beklemektedir zemheride yok
olanları..
böğürtlen kokulu yolları özledim bende :)
YanıtlaSilve yan taraftaki şirin değişiklikler de çok hoşuma gitti :)
hadi gideli böğürtlenli yola :)
YanıtlaSil