‘’Bazı yıkılışlar, daha parlak kalkışların teşvikçisidir.’’
Shakespeare*
Işıkları kapatıp bir
süre kendinle baş başa kalıp hesaplaşabilmek tüm benliğinle.. Yenik düşen
zamanlar minik bir not ile tekrar diriliyor. Sızlayan parmaklar şahittir
kangren olmuş kırık döküklere.. Etken ve edilgenliğin arasında gidip geliyor
bakışlar.. Güneşe dönüp dileniyor tüm dilekler. Sayıların ifadesizliği konuk
oluyor bırakılmış izlere. Geçmişten bir tat gelir boğazında düğümlenir o esnada. ‘ Meryem rujunu sürdü, demek ki gidebiliriz
kızlar’ cümlesine giderim perdenin arkasındaki zamandan. Aralanır kapılar,
aralanır anılar.. İsimler meydanlara çıkmış bir düş gezgini şimdi..
Nerelerdesiniz şimdi hangi hikayeleri tamamlamak üzere gözlerinizi açıyorsunuz
güne? Oysa güzeldik. Uzaktan gelen kutu içindeki sürprizleri görünce beraberce
soluklanabildiğimiz, gülümsediğimiz günler…
Tiyatral bir duruşta yaşanan
heyecan ile hocanın verdiği şekerleri yiyebilmek ve sahnede var olabilmekti tüm
sancımız. Gösteriye hazırlanırken aldığım mavi çiçeklerin hala duruyor olması ile
güne karışan duruşlarım durulaşıyor, öylece kendi halinde izler bırakıyor..
Beraberce söylenen türküler ve kırılan çay bardakları kanatır mı asıl olanı?
Duvarda kendine yer bulan cam içindeki mavi mum dile gelir mi geçmişten bugüne?
Tarihler düşürdüğümüz sayfalar şimdi paramparça.. Yine de güzeldik
isimlerimizin baş harflerinden oluşturduğumuz kelimeler suskunluğun dilini
çağrıştırıyor iz düşümlere. Şimdilerde kendine yer bulmaya çalışan yapay
canlılığın esiri değildir anılar. Anılar bizi var eder. Ilık bir iklimden
getirilen bir tutam bakış yeşil bir tokada yer buluyor kendine, kızıl saçlar
figürünü yitirmiş kolyeler taşıyor ..Camların ardındaki gözler bu defa daha net
bakıyor. Aynalar kırıldı, yüzler un ufak. Misilleme bir düellodur, kaldırımdaki
izler.
Çok anlamlı, okurken derin derin düşündüren bir yazı. Shakespeare'in sözüyle de bütünleşmiş. "Anılar bizi var eder." "Misilleme bir düellodur..."
YanıtlaSil