An’ lar ve biriktirilenler..
Geriye ne kalır ki bir tutam rutubetten başka ? Sorgusuz hesapsız dile gelen
kalem kağıttır. Seni bekleyen sancılı zamanları geride bırakmanın sevinicini
yaşarsın içinde tortullaşmış bir saksı belirir onu canlandırmak için taze sular
ile beslersin. Attığın her adımın bir şükran ile olması gerektiğinin
bilincindesindir. Gri bir gökyüzü, sararmış yapraklar ve dile gelmek için
hazırlanan güzelim yağmur… Yağmuru bekliyoruz en saf ve onarıcı gizemini yanına
alarak gelmesini bekliyoruz. Bir başınalığın ekşimeyen tadı kaldıkça değerini
kendinde bulan yaşama arzusu..
Penceremden baktığımda bir ekmek kırıntısıyla uçuşan kuşlar ve ağacın
dallarında sevimli gölgesiyle bana gülümseyen yapraklar. Yapraklar kurumuş olsa
da yeni başlangıçları haber veriyor kulağıma fısıldıyor ..
Di’ li geçmiş
zamanlarımızı sayfaların arasından dahi savurup götürdü rüzgar. Şimdi var şimdi
yeni yüzüyle hayat ve kaşlarını çatmayan bir duruş sergiliyor günler .. Güneşin
sevimli yüzünü ve yağmurun konuk olacağı zamanları özlüyoruz hep birlikte..
Bizden başka hayat hikayelerinin kıvamını yakalamaya çalışıyoruz onlardan bir
tutam yara bantları ediniyoruz.. Parmaklarımız titrerken belki de.. Belki de çam
ağaçlarıyla konuşmanın onlara dokunmanın keyfiyeti sarıyor ruhlarımızı.. Doğa
ve anlattığı her şey.. Toprağın
kokusunda buluyoruz yaşam hikayelerimizi ve bunu anımsatan yaşamımıza konuk
olan bir yudum kahvelerimiz ile göz kırpıyoruz yeni oluşumlara..
yeni oluşumlar, yeni başlangıçlar ve gittikçe dünyaya alışan biz..
YanıtlaSil