24 Nisan 2015 Cuma

Dizboyu Papatyalar - Tomris Uyar




‘’Tıpatıp sana benzerdi, adı da senin adın ama kimselere inanılmaz ki. İnandın mı, sevdin mi, başına biner insanlar. ‘’

‘ günlerin tam içinde yaşamayınca, onlara akıl erdiremeyince, bunlarla oyalanıyoruz işte, kahve pişirmek, çay demlemek..’- s. 37 –

‘ kızı Feride’yi adıyla baş başa bıraktı. kötü bir romanın özeti gibi.’ – s. 40 – 

‘ kimsenin aslını bilmediği, doğrusunu tutturamadığı bir şarkının hep yanlış söylenişi, söyleneceğiydi.  sözcükleri kestirilemeyince, ölüme bir çağrıydı.’- s. 79 -

15 Nisan 2015 Çarşamba

Anna Ahmatova - Seçilmiş Şiirler


Şiirleri 1925-1946 yılları arasında çeşitli engellemelerle karşılaştı. Daha sonra ise aşırı kötümser, erotik, mistik, Rus halkına ve siyasete karşı duyarsız olduğu gerekçesiyle ‘burjuvalık’la ve ‘bireycilik’le suçlanarak yasaklandı, Sovyet Yazarlar Birliği’nden çıkarıldı, var olan kitapları yok edildi. Şiirleri üzerinde baskı, engelleme ve yasaklamalar 1953 yılında Stalin’in ölümüne kadar sürdü. Bu süre içinde edebiyat eleştirisi, Puşkin üzerine incelemeler, Victor Hugo, Rabindranath Tagore, Giacomo Leopardi, ve çeşitli Ermeni ve Koreli şairlerden çeviri ve incelemeler yayınladı. 1964’te Etna Taormina Şiir Ödülü’ne değer görülen Anna Ahmatova’ya, 1965’te Oxford Üniversitesi  Onursal Edebiyat Doktoru unvanı verilmiştir. Kısa, lirik, içten konuşma tarzında, Rus halk şarkılarının esintilerini taşıyan şiirleri, içerdiği duyguyu okuyanın iliklerine dek duyumsatan, bireysel ve toplumsal insanlık durumlarını içe dönük kırılgan bir derinlik ve incelikle, mistik çağrışımlarla  dile getirir.




'' Yarın sabah bu akşam 
sevinçle aydınlanır, durulur.
Güzel, çok güzel bu yaşam,
Bilge ol yüreğim , n'olur..

Yüreğim alabildiğine yorgunsun.
Duyuyorum ağır ve sessiz vurulduğunu....
Ben okudum, biliyor musun,
Ruhların ölümsüz olduğunu''-s.11


14 Nisan 2015 Salı

..


-hatırlamak mı?

..

''Ay şarkıları getir ver uykularıma
Deniz uyanacak bana
Kendimden geçerim
Yelken beni farklı bulsun diye
Oyunlar oynarım
Yelken beni güçlü bulsun diye....''  

farkındalık


''Yağmurun bereketi kapılar açtırır
Irklardan ıraklara sevgiler kazandırır
Bir vardır bir yoktur
Çocuklar kadar oyuncudur
Bir vardır bir yoktur
Masallar kadar korucudur
Dünyanın fenerleri hem yanar hem söner
Kalplerden kalbe doğru tohumlar ekerler
Bir açtır bir toktur
Gönüller kadar uçucudur
Bir açtır bir toktur
Bedenler kadar yorucudur
At bahçenden artık şu silahı kötü adam
Büyük aşkı yok edemeyecektir nafile çaban
Tanrı vardır görür ve duyar
An gelir konuşur içindekinle: sen farkında olmadan
Ellerin hırsız değilse yüzlerden gizlenmezler
Gözlerin katil değilse aynandan çekinmezler
Uyursun uyanırsın kendine dönersin
Hem güler hem ağlar gölgenden geçersin
Düşlerin olmadıysa aşkı hiç bilemezsin
Ateşi tatmadıkça cennete gidemezsin
Açılır kapanırsın geçmişe inersin
Bir rengi bir renge galip getiremezsin
At bahçenden artık şu silahı kötü adam
Büyük aşkı yok edemeyecektir nafile çaban
Tanrı vardır görür ve duyar
An gelir konuşur içindekinle: sen farkında olmadan
Korkma yazgından

Işıkları aç ve yaklaş....'' m.y.y.

.

Ad

E-posta *

Mesaj *