30 Haziran 2017 Cuma

çocuklarıma özlem....

'' sadece küçücük bir gül benim özlediğim...''-ritsos-




''Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum
Bütün çiçeklerini getirin buraya,
Öğrencilerimi getirin, getirin buraya,
Kaya diplerinde açmış çiğdemlere benzer
Bütün köy çocuklarını getirin buraya,
Son bir ders vereceğim onlara,
Son şarkımı söyleyeceğim,
Getirin, getirin...ve sonra öleceğim. 

Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum,
Kir ve dağ çiçeklerini istiyorum,
Kaderleri bana benzeyen,
Yalnızlıkta açarlar, kimse bilmez onları
Geniş ovalarda kaybolur kokuları...
Yurdumun sevgili ve adsız çiçekleri
Hepinizi, hepinizi istiyorum, gelin görün beni,
Toprağı nasıl örterseniz öylece örtün beni...''

28 Haziran 2017 Çarşamba

tatil günlüğü 1


Kurulmuş saatlerden önce uyanıyordu saklanmış duygular. Yollar tanıklık ediyordu külleri savrulup yeniden dirilen özümseyişlere.  Bir yudum su ile can buluyordu korkulardan arınmış eşsiz kelimeler.. Betimlemelerin yetersiz kaldığı bir  kanayıştır asla kapanamayacak olan. Kapansa da günyüzüne çıkmak için zaman kollar. Şekil değiştirir yıllardır kapıda bekleyen söylemlerim. Bir kayanın gölgesini izler , yolların güneşe karşı duruşları... Örtbas edilmiyor bu defa korkular.. Ayyuka çıkıyor suyun akıntısında. Berrak bir o kadar da hoyrat bir şelale konuştu başucumda. Biriktirdiği tüm sırları açığa çıkarıyordu toprakla buluşmanın esrarengiz duyumsayışında. Kör kuyular görür olur bir bağlamanın naif tınısında. Yitik değildir artık düşlemler... Ve dinlediğin ezgilerin tam da ortasındasındır. Güler yüzlü insanlar birikir saçlarımı göremediğim tam da bu yerde. En çok saçlarım tanıktı oysa. 
Dilini bilmediğim bir kentin çekici tabelaları hikayeme tanık oluyordu. Kitaplarım, yüreğimin başucunda selama durdular. Kulağımda beni bana hatırlatan ezgiler... Haki yeşil bir elbise, saman sarısı sayfalarım tanık olacakmış bana yine güzelim yolculuğumda.. Zirveye ulaşmanın tarifsiz doyumu yetersiz kalır anlatmaya gördüklerimi... ' Bir de benim gözlerim ile dünyam ile bakın' demek istiyor gözlerim.. Çünkü tırmanırken zirveye tökezlediğimde hayallerim beni ayakta tuttu. .. Şimdi o hayalin içindeyim... Bir deterministin göremeyeceği nedensellik ile.. -Dersim yolları-

















14 Haziran 2017 Çarşamba

güneşe göz kırpabilmek...

Sizleri çok özleyeceğim papatya kalpli çocuklarım.. Yine de biliyorum ki son gün sizlere yazdığım mektuplarda can bulacak umutlarımız.. Bir ağacın altında dinlenirken gördüğüm güzel yürekli çocuğum; güneşin altında üşenmeden fidanlarımız için geldiğini görmek dünyaya saldığımız umutların göstergesiydi.. İyi ki öğretmeninizim.. Başta 'insan olabilmeyi , insanca yaşamayı ' temel gaye edinen insanlar olabilmek, öğretmek fiilinden yansıyanları kucaklayabilmek güneşe göz kırpabilmek her şeye rağmen...  

















244.  
Yalnız bilgili olmak değil adam olmak;  
Vefalı mı değil mi insan, ona bak.  
Yücelerin yücesine yükselirsin  
Halka verdiğin sözün eri olarak. 



246.  
Dünya yıldıramazsın beni ne yapsan;  
Ölümden de korkmam, er geç ölür insan.  
Ölmemek elimizde değil ki bizim:  
İyi yaşamamak beni korkutan. 


247.  
Yerin üstüne baktım, uykuya dalmışlar;  
Altına baktım, çürüyüp toprak olmuşlar.  
Yokluk ovasında başka ne var ki zaten:  
Daha gelmemişler var, gelip gitmişler var. 


248.  
Bilge, yüce varlığın seyrine dalar;  
Gafil ise onda dostluk düşmanlık arar.  
Deniz, deniz olduğu için dalgalanır,  
Çöpe sor, hep onun içindir dalgalar. -ömer hayyam-

.

Ad

E-posta *

Mesaj *