20 Ekim 2025 Pazartesi
''Dalmışsam Uyandırma'' - Bahar Uysal Karakuş
‘’Dalmışsam Uyandırma’’ kitabı ilk olarak ismi ile dikkat çekmekle beraber durup düşünmemizi sağlayıp iki kelimeden çok daha fazlası olduğunu sezdirmiştir. On dört öyküden oluşan ve her birinde kendimden çokça izler bulduğum okurken ‘’evet bunu ben de hissetmiştim’’ dedirten çokça detaya sahip. Betimlemeler oldukça canlı, akışkan ve film izler gibi devamını merak ediyorsunuz. Öykülerin merak uyandıran bir kurgu ile yazılmış olması okurun hayal gücünü geliştirmeyi sağlamıştır. En çok beğendiğim öykü sıralamasında ilk sırada ‘’Kimseler Duymadı’’ yer aldı. Peyami karakteri bence hepimizin içinde var olan iç ses niteliğinde. İç sesin dışarıya yansıması ve karşılık bulmasına dair detaylar.
Sırasıyla Duraklar, Olamayan, Yaşıyor, İnci Küpeli, Düş Yitimi, Acemi Kuş ve Yaşlı Kayın, Kısmet Merdiveni, Bir Sanrı, Gök Kırağı, Burayı Da Geçelim, Herkesin Yabancısı, Temaslı, Yedinci Cadde.
Yazar ilk kitabı ‘’Maviye İz Süren’’ ile önemli bir başarıya adım atmış olup ikinci kitabı ‘’Dalmışsam Uyandırma’’ ile bizi çok farklı yolcuklarla çıkarıyor. Öykülerin tamamında anlatım dili müthiş. Duygu yoğunluğu yüksek olmasının yanı sıra düşündürücü cümleler etrafında kurgulanan öyküler tadı damağımda kaldı dedirtiyor. Pandemi döneminden bu yana var olan ‘ayakta durma mücadelesi’ ve var oluş deneyimleri öyküler arasında karşılaştığımız detaylar.
Kimi zaman bir gezginin özgür ruhundan yansıtmaya çalıştığı kelimeler ile kimi zaman anlam arayışı içinde olan bir kahramanın zihninde vuku bulan cümleler ile, kimi zaman bir köpeğin saf dünyasından , kimi zaman bir mültecinin ‘sesinin içine kaçmasında’ kimi zaman eski zamanlardan basma elbisesiyle karşımızda beliren büyükannenin sarıp sarmalayan cümlelerinde, kimi zaman bir barakanın düşündüren akıbeti ile, kimi zaman ağaca tırmanan bir kedinin etrafında farklı dünyalara çekmeyi başarmıştır. Hangi öyküyü okursak okuyalım farklı bir tat kalıyor zihnimizde.
Yaşamın içinde var olan tüm duyguları düşünceler eşliğinde yoğurmayı başarmış. Benzetmeler ve anlatım tarzı ile hayal dünyamızda yeni adımlar atmayı başarıyor. Günümüz dünyasının hızlı tüketim detaylarına vurgu yaparak ‘kalıcı olma’ üzerine birçok detaya rastlayabiliyoruz. Kişinin kendini sorgulaması ve olayları bir bütün halinde görmeye çalışmasına tanık oluyoruz. Karakterlerin değişen duygu durumlarını gayet anlaşılır bir şekilde dile getirmesi öykülere derinlik kazandırmıştır.
''Kader kuşu ulu bir çınar ağacının kalın dallarına tünemiş seslenirken bu defa:'' anımsadığımız tüm renkleri çağrıştırsın istiyorum..
Taşkent’te farklı yolculuklara bizi davet eden ‘cam balkondaki minik bahçesi’nde umutlar yeşerten, her satırda ilmek ilmek dokuduğu emeği ve bana her zaman öncü olan ablam Bahar UYSAL KARAKUŞ’u tebrik ediyor ve kalbimle sarılıyorum.
Kaydol:
Yorumlar (Atom)