perdeyi açınca savrulan tüm düşlerin sağanak yağmurlarda
sağılması gibiydi yaşamak bu aralar.adlandırmak ölümdü evet.en hazin
boşluklardan göz kırpıyordu anlamsızca şımaran ruhuma.tozu alınmayan eşyalar
gibiydi beklemeye hazır unutulmuş hislerim.yaşadıkça duyarsızlaşan ruhum
gibiydi gizemli aynalarda bakakaldığım gözlerim.sis dağılmadan yok oluyordu
bekletilen çarmıha gerilmiş düşüncelerim.en soylusunu yaşıyordum düşüncelerimin
belki de.acıtanlardan uzaklaştıkça duyarsızlaşıyordu rengi değişen ellerim.ellerim
kendine yoldaş oldu ıssız dağlarda açan çiçekler gibi.kendi istikametinde yol
almaya devam eden ruhum aşıyordu barikatları.körelmiş düşünceleri ışıldatmaya
çalışıyordu çocukların kanayan yüzleri.
Retorik güzel bir yazı olmuş. Anlamların karmaşası. Böyle yazmayı ben de çok severim. Farklılaşmayı denemeli insan. Sanırım blog dünyasında yenisin günlük gibi de yazabilirsin;ama bu tarz kendine özgü anlatımın biraz zor olsa da daha değerli yapar kelimelerini. Şiirlere olan sevgin de dikkatimi çekti. Üvercinka şiiri...
YanıtlaSiloysa bir yaratılış biçimi bu ya da pek eski
YanıtlaSilbir kendime yetme biçimi…