20 Nisan 2013 Cumartesi

eskiyen ve yenilenen..




perdeyi açınca savrulan tüm düşlerin sağanak yağmurlarda sağılması gibiydi yaşamak bu aralar.adlandırmak ölümdü evet.en hazin boşluklardan göz kırpıyordu anlamsızca şımaran ruhuma.tozu alınmayan eşyalar gibiydi beklemeye hazır unutulmuş hislerim.yaşadıkça duyarsızlaşan ruhum gibiydi gizemli aynalarda bakakaldığım gözlerim.sis dağılmadan yok oluyordu bekletilen çarmıha gerilmiş düşüncelerim.en soylusunu yaşıyordum düşüncelerimin belki de.acıtanlardan uzaklaştıkça duyarsızlaşıyordu rengi değişen ellerim.ellerim kendine yoldaş oldu ıssız dağlarda açan çiçekler gibi.kendi istikametinde yol almaya devam eden ruhum aşıyordu barikatları.körelmiş düşünceleri ışıldatmaya çalışıyordu çocukların kanayan yüzleri.

2 yorum:

  1. Retorik güzel bir yazı olmuş. Anlamların karmaşası. Böyle yazmayı ben de çok severim. Farklılaşmayı denemeli insan. Sanırım blog dünyasında yenisin günlük gibi de yazabilirsin;ama bu tarz kendine özgü anlatımın biraz zor olsa da daha değerli yapar kelimelerini. Şiirlere olan sevgin de dikkatimi çekti. Üvercinka şiiri...

    YanıtlaSil
  2. oysa bir yaratılış biçimi bu ya da pek eski
    bir kendime yetme biçimi…

    YanıtlaSil

.

Ad

E-posta *

Mesaj *