27 Ağustos 2013 Salı

'Tutunamayanlar'ı tuttum sonunda : )



'' Ne yapmalı? Bu soruya hemen bir karşılık bulmak istenirse, elbette salt aklın verisiyle, ya da oradan buradan derlenmiş bir iki düşüncenin bileşimiyle bazı geçici çareler ortaya atılabilir. İnsan ilk bakışta bu geçici çarelerin kendi buluşu olduğunu sanabilir .Oysa, örneğin , salt aklın verisi diye nitelendirilen kavramın biraz incelenmesi , bunun çoğunlukla toplumun etkisiyle elde edilen kalıplar olduğunu gösterecektir. Salt aklın verileri , insanı , gevşetmeye fırsat vermeyen amansız bir çalışmanın zorunluluğuna itebilir . Oblomovluk ve eğlence düşkünlüğü , dünyada eşi görülmemiş bir baskıyla yok edilmek istenebilir. Bütün kişisel bunalımlar, ucuz yaşantılara dönüşle ilgili bütün buhranlar, birer birer sindirilmek istenebilir.

Herkes zaaflarını gizleyerek yalnız güçlerini ortaya koyar. İşte, görünüşte , toplumsal eylemi geliştirmek , ileriye götürmek için salt akılla bulunduğu sanılan ve her çeşit eylem için kaçınılmaz ilkeler olarak ortaya atılan bu temel davranışlarda bile ,kişinin ve çürümüş toplumun değiştirmek istemedikleri öz varlıklarını bilinçsizce koruma isteminin gizli baskılarını arayacaksın ! Bilimsel bir kuşkuyla önce bütün zaaflarını çekinmeden ortaya atacaksın .! Olmadık bir yerde ortaya çıkmalarını önleyecek ve toplumsal eylemdeki ortaklarını umutsuzluğa düşürmekten böylece kurtulacaksın .‘’   -s. 94 –

Bazı kitaplar vardır okumak ve içinde boğulmak isteriz hatta okurken bir bilim adamı ciddiyetiyle bakarız kitaba. Zamanı vardır bu tür kitapları okumanın . Kitabı elime alıp ‘’ hayır hazır değilim ıı-ıh zamanı gelmedi henüz ’’ dediğim kitaplardan biri ‘Tutunamayanlar’.
Sonunda ‘ o zaman ‘ geldi sanırım. Sindire sindire okumalı ve yine kağıt kalemi elimden düşürmemeliyim . Vee not aldığım kısımları sizlerle ve ‘kendimle’ paylaşmalıyım : )

Sanırım bu esnada kısa öyküler, şiirler ve dergilerimi  okuyabilirim; çünkü kitabım oldukça uzunnn 724 sayfa gördüğüm kadarıyla : ) Uzun zamandır listemde yer alan ve merak ettiğim bir kitap. Okuduğum saygıdeğer birkaç eserde özellikle bahsedilmesi ve takip ettiğim edebiyat dergilerinde alıntılarına çokça yer verilmesi ilgimi çekme sebeplerinden birkaçı . Belki çok geç kaldım. Ama her şeyde olduğu gibi ‘’ hiçbir şey için geç değildir ‘’ cümlesi kapımı çaldı az önce : )  Bir de şu son zamanlarda ‘’ sabun köpüğü edebiyatından ‘’ bunalmış durumdayım. Özellikle çerez cinsinden kitaplara iğhhk oluyorum. Her yerde aynı kitaplar ve şişirme övgü cümleleri çok sıradan ve yapay geliyor. Elbette arada sağlam olanları vardır ancak ben uzuuun bir süre uzak dururum gibi. Herkes okusun tüketsin ben sonra bir ara bakarım çok şey kaybedeceğimi düşünmüyorum.

Şimdi gelsin kahve ve çaylarım , sarsın beni ‘Tutunamayanlar’ : )
Saygılar ve kocamannnn sevgiler güzellikler : )


15 yorum:

  1. bayılırım sana :* Çok merak ediyorum bende ama bir zamanlar bir hocam başladım bitiremedim cart curt deyince bilinç altıma hep kazındı bir korku.
    Ama csaret verdin bana en en kısa zamanda bende başlayacağımm:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. canııım hoşgeldin seni görmek güzel:)
      hemen başlamalısın :)

      Sil
  2. insanın kendi kendine konuşma şeklini değiştiren kitap

    YanıtlaSil
  3. Yanıtlar
    1. sevilen bir kitap doğru.
      okuyup görmek gerek:)

      Sil
  4. "Böylesine rezil bir yenilgi görmemiştim. Turgut evlendiği zaman ben de evlenmeliydim. Çatal-kaşık fasulye pilakisi karşısında böyle ağır bir yenilgiye uğramayacaktım. Oysa fasulyeyi ne kadar severdim.
    Her şeyle aramı bozdum artık.
    Her şey bana düşman kesildi.
    "Tanrım" diye düşündüm ilk defa.
    İlk defa Tanrım dedim. Bıraksınlar beni artık.."

    Peşine de okumadıysan "tehlikeli oyunları" oku , tavsiye ederim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. evet sırada 'tehlikeli oyunlar' var.
      okuduktan sonra başlamayı düşünüyorum tavsiyen için teşekkürler:)

      Sil
  5. üç defa denedim
    üçünde de tutunamadım
    en sonunda sattım kitabı
    çünkü durdukça orda ve ben okuyamadıkça
    ve
    insanlar hakkında bik bik yazıp konuşunca dayanamıyordum.
    öyle yani...
    kader işte gene karşı karşıya geldik.
    belki sattığım kitabı geri alırım.
    kim bilir
    .


    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bazı kitaplar öyledir durdukça canımıza batar sanki.
      ben de bu acıdan kurtulmak için başladım ve merak ettiğim için:)
      kimbilir belki bir gün tutunursunuz tekrardan:)

      Sil
  6. tutunamayanlar türk edebiyatında en sevdiğim romandır. ikincisi, bir gün tek başına, vedat türkali, üçüncüsü de bir düğün gecesi, adalet ağaoğlu.

    atay, kültürümüze tutunamayanlar sözcüğünü kattı ya.
    sahaflarda 71 baskısını buldum, iki cilt.

    hikmet ben-ol.
    selim ışık (ışık, isa burda)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. aaa deeep gelmiş:)
      o kadar akıcı ki tutamıyorum sayfaları:)
      uzun bir kitap olmasına rağmen bitmesin istiyorum.
      sahaflardaki kitapların yeri bende çok ayrıdır çoook:)

      Sil
  7. aa ne güzel sayfaları tutmadan havada okuyorsun yaneee.
    aşmışsın sen aşmış.
    :)
    o zaman bu kitabı okuyanların adı da tutmayanlar olsun.
    :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ahahahaaa hiiç gülesim yoktu deeepppp:D
      deepten nağmeler:)

      Sil

.

Ad

E-posta *

Mesaj *