Kubilay ben. Arkilerim bana kısaca ’Kubi’ derler hatta
bazıları abartıp ‘Kobay’der. İsimlerle oynamayı ne de çok seviyoruz. Neyse. Hayatında
çiçek yetiştirmemiş insanlardan uzak dururum. İçsesimi çok seviyorum şimdide de
içsesimle konuşuyorum zaten. Üniversiteyi
yeni kazandım. Kimilerinin ‘kıytırık’ diye nitelendirdiği Felsefe okuycam. ‘ ne
o lan başımıza feylesof mu kesilcen ‘ diyen arkilerime inat okuycam. Sevgili
devlet büyüklerimizin(!) unuttuğu küçük mü küçük mini minnacık bir şehirde
yaşayınca her zaman kaçmanın yollarını arıyo insan. Yol demişken bizim belediye
yoldan başka bir şey yapmaz. Hatta yaptığı yolu bozar tekrar yapar. Hiç
anlamam. Ya ne güzel iz bırakmış şairlerin, sanatçıların heykellerini dikin,
okuma salonu vs yapın ne bileyim yapın işte bir şeyler. Yok unuttular bizi.
Unutmalarına rağmen sevgili kuzu halkımız diye anlatmaya başlıycam. Neyse neyse
susayım en iyisi. Bir de kuraklıktan dolayı köylerde su tükendiği için suları
part time veriyorlar sevdiğimin memleketinin suyuna bile hasret kalıyoruz.
Bizim buralarda çok fazla seçenek yok. Birkaç arkadaş
toplanır belli mekanlara gideriz. Oralarda sevdiğimiz müzikler çıkınca
kendimizi iyi hissederiz. Kendimizi oraya ait hissederiz. Geçen benim kanki
Batu ‘Kubi gel kafa dağıtalım’ dedi. Kafa dağıtmaca da gidip pineklicez.
Kalktım hazırlandım gittim. Batu konuştukça içim cızz ediyordu. Nie diceksiniz
? abi hiç mi dişlerini fırçalamıyorsun sen ayıp be. Evde fırçalamıyorsan dışarı
çıkınca fırçala bari. Bir şey de diyemiyorum iğhhhk yani. Üç tane güneş parçası
gibi ablanın içinde büyüyünce bakım, hijyen, ağda, siyah noktalar, saç nasıl
uzatılır, her türlü maske benden sorulur. Böyle şeylere de dikkat ederim yani.
Bir erkek bakımsız olmamalı ya. Haksız mıyım ama yaaa.. Sohbet ettik falan
filan her zamanki gibi. Sonra evlere dağılmaca.
Annemle çok iyi anlaşıyoruz arada atışsak da. Tüm anneler
sevilir ki. O da üzülüyor. ‘ Okumaya gitcek benim oğluşum gidip de serseri olma
iyi şeyler öğren! ‘ diyo . Tamam anne iyi şeyleri toplar getiririm ser’ imde. Ayrıca
yurtta nasıl kalıcam onu düşünüyorum. Temiz değildir kesin. Klozetin üstüne
çıkıp işeyenler bile varmış öyle duydum çorap kokuları vs iğğğhkk yani. Eve
çıksam kesin yol geçen hanına döner en iyisi yalnız kalmak. Du bakalım.
Arada canım sıkılınca şiir miir yazıyorum ya da kısa yazılar
işte. Bir de okumayı çok seviyorum yaa. Tabi okumam gereken ne varsa arıyorum
tarıyorum liste yapıyorum ona göre. Kitapyurdunun müptelasıyım. Oradan
getirtiyorum. Geçen ‘Komünist Parti Manifestosu’ nu getirttim. Bunu gören
arkilerim ‘olm feyesofluğun bitti komünist mi olcan başımıza’ dediler. Gel de
deli olma. Abi okuyun adamlar ne demiş beğenmezsen beğenme. Yani okuyunca
komünist mi olcam ben? – belki de öyleyim
size ne?- Ya hangi çağdasınız kitapları gazeteye sarıp mı okuyalım. Peh.
Zaten giyimine, kuşamına, dinlediğine, okuduğuna göre şucusun bucusun etiketi
bastırılınca cinnet geçiriyorum yaaa.
Kendileri okumadığı için kıskanıyorlar. Hıh. Yarın 1 Eylül ‘ Dünya Barış Günü’
bari bugünün hatırına etiketlemekten vazgeçin bırakın ya. Neyse.
Çok heyecanlıyım. Yeni bir şehir, yeni ortam, bir sürü
etkinlik . Kayıt için annemli gitmiştik. Annemsiz olmaz tabi. Biraz da
tırsmıyor değilim. Alışırım heralde. ‘
Kubi gidince bizi unutma ‘
diyenler var. Ayol niye unutayım. O değil de annemin yemeklerini çoook
özliycem. Her yerde yemek yenilmez. Mecbur katlanıcaz. ‘ öğrenci adam ne bulsa yer’ diolar bizim buralarda. Nasıl bir
cümleyse artık. Zaten bizim buraların cümlelerini pek anlamam annem tercüme
eder bana. Biz de buralara sonradan göçmüşüz babam öyle dio. Ah bizim buralar
derdimiz çok büyük valla. Kupkuru. Hiçbir halt yok. Neden unuttular ki bizi.
Keşke biz de unutsaydık onları görürlerdi. Gerçi ben unuttum da. Ama neylersin
üç beşle olmuyor. –bu konudan bahsetmiştim dimi bilinçaltı işte-Gel
de anlat. Anlatamazsın. Felsefe okuyayım da belki bir şeyler yaparım bizim
Batu’yu da alıp.
Bizim Batu sürekli içiyor. Ben de arada işte. -Cildim bozulmasın diye az içiyorum. -Bir
tek kafası güzel olunca anlıyorum onu. Seviyorum kankimi. Dişlerini fırçalamasa
da belki bir gün dener. O büyük bir yetenek. Bir gün keşfedilecek. Ben
inanıyorum. Annemle yemek hazırlıycaz. Yine gelicem. Kubilay ben. Arkilerim Kubi der bana. Tanıştığımıza memnun oldum hepinizle. Unutmadan çiçek yetiştirin
evinizde içiniz açılsın bıktık çölleşmiş ruhlardan.
:) Yeni bir Felsefeci ne güzel haber bu :) Sen boşver kıytırık demelerini :) kitap okumayı seviyorsan eminim Felsefeyi de seveceksin :) Yeni şehire alışmak zor olsa da imkansız değil :) üniversiteyi başka şehirde okuyanların boynuzu kuyruğu yok ki senden farklı olsunlar :) Çiçekler olmazsa olmaz zaten :))
YanıtlaSilkahramanınımız Kubi seviyor Felsefeyi kıytırık deyişlere aldırmıyor aslında yeni şehiri çok merak ediyor o da alışcak o da çiçeksiz yaşanmaz ki dimii:)
Silkubi süpersin sen yaaa çok sevdim
YanıtlaSildevamını yaz yaz yazzz :)))
o da seni sevdi mavi;)
Sildevamı gelecek:)
ay bayıldım ben bunaaa:)
YanıtlaSilay çikolataaa gelmiş:)
SilHarika yazmışsın. :D Kubi çabuk gelir sonra diye umuyorum :D
YanıtlaSilhoşgeldin:)
YanıtlaSilbeğenmene sevindim en kısa zamanda yine sizlerle:)