‘ Yıllar sonra tekrar görüşen insanların heyecanını hayal
ediyorum. Bir zamanlar sık sık görüşmüşlerdir ve bu yüzden de aynı
yaşanmışlıklarla, aynı anılarla bağlı olduklarını düşünüyorlar. Aynı anılar mı
? Yanlış anlamalar burada başlar: Anıları aynı değildir; ikisi de geçmişten iki
ya da üç durum hatırlamaktadır; ama herkesinki kendinedir; anıları birbirine
benzemez, birbiriyle örtüşmez; hatta nicel olarak bile birbirleriyle
kıyaslanamazlar; biri öteki hakkında, onun kendisi hakkında hatırladığından çok
daha fazla şey hatırlar; önce belleğin kapasitesinin bir bireyden ötekine
farklılık göstermesi ( bu da her biri için kabul edilebilir bir açıklama olurdu
) yüzünden, ama aynı zamanda ( ve bunu kabul etmek daha zordur ) birbirleri için
aynı derecede önem taşımamaları yüzünden.’
-s.88-
‘ ..Ve korkunç olan
da bu: Hatırlanan geçmiş, zamandan yoksundur. ‘ –s.90-
‘.. Şimdi bütün bu vedaları (sahte vedalar, yapay vedalar )
hatırlarken kendine şöyle dedi: Vedalarda başarısız olan, kavuşmalardan pek büyük
bir şey bekleyemez.’-s. 94-
‘ Kimseyi ilgilendirmeden hayatın içinden geçip gitmek ;
kimse dinlemeden konuşmak, merhamet uyandırmadan acı çekmek, yani , daha sonra
kendisinin gerçekten yaşadığı gibi yaşamak.’-s.
119-
‘ Ve Milada , yenme dehşetinin bütün hayatın iç yüzü olan
daha genel bir dehşetin uzantısından başka bir şey olmadığını biliyor:
Beden olmanın , bir
şekilde var olmanın dehşeti…’s.151-
alıntılar çok iyi..
YanıtlaSilokuyacağım prenses..
okumalısın prenses:)
SilMilan Kundera... Paulo Coelho... tanıdığım en değerli yazarlar... Her bir satır ayrı bir vurucu etki...
YanıtlaSilEn değerli yazarlardan vurucu etkileri alabilmek ve onları yansıtabilmek hayatımıza...
Sil