25 Ocak 2015 Pazar

yıllanmış...


Yasaklı kelimelerden devşiriyorum tüm kırılmışlıklarımı. Gökkuşağına ve denize hasret kalan bozkır çocuklarından alıyorum bakışlarımı. Bakışlarım gitgide yok oluyor akşamı bekleyenlerin sessizliğinde. Onlar da yasaklıydı. Olumlanamayan zamanın güvertesinden bakıyorum tüm durgunluklara. Savaşın ortasından gelip yaşadığım kentte soluk almaya çalışan bir çift yeşil göz takılır kadrajıma. Saçları, duruşu kalemle çizilmiş kadar belirgindi. Daha belirgin bakıyordu. Hayatın savurduklarını avuçlarında toplamıştı adeta.

Sınırsız bir sorgulama isteği belirir bende. Suretinden başka düşünecekleri olmayanların yanında. Hangi duyumsayış paklar dökülen kirpiklerimi. Bir dersin en önemli diye belirtilen anında sarılır kaleme ellerim. Cümlelerim tamamlayamaz kendini. Kalemim yüzünü saklar karartılmış yüreklerden. Hızını alamaz ille de yazmak ister. Kurallı cümleler kuramaz.


Yıllanmış günlerim kendini ele verir bir hasat zamanı. Böğürtlen kokulu yollar gelir aklıma. Bir de o zaman henüz bilmediğimiz küskünlükler… Aklım çarmıha gerilir tan vakti. Beklemektedir zemheride yok olanları..

2 yorum:

  1. böğürtlen kokulu yolları özledim bende :)
    ve yan taraftaki şirin değişiklikler de çok hoşuma gitti :)

    YanıtlaSil
  2. hadi gideli böğürtlenli yola :)

    YanıtlaSil

.

Ad

E-posta *

Mesaj *