21 Şubat 2015 Cumartesi

görülen..


Kelimeler savrulur kar taneleri ile… Tüm savrulmuşluklar kendini bırakır gizlenenlerin açığa çıktığı akşamlarda. Yitirilişler ve var edilenler durağan kimliklere dönüşür. Bu bir suskunluğun sesini yükseltmesidir denizin çırpınan dalgalarında..

Kalbimin ritim bozukluğu nükseder. Duyumsanmaz kalp ağrıları. Sonsuzluğun yanına aldığı bedenler konuşuyor şimdi perde arkasından. İşte şimdi gözlerini kapattılar aslında. Gözler kapandıkça açılıyordu nehirde kendini yok eden dervişin edasıyla.


 Sıcağın dili yakması, soğuğun bedeni ürpertmesi kadar sıradanlaşır terk edişler. Yok sayılan kalemler bitmek istemezken alacalı bir serzenişe gecedir gece yine.  Gece… Suskunların dinmeyen sesi, bitmeyen bir türküdür…. Bir şairin kendini yeniden var etmesi gibidir yok oluşlardan ‘aldıklarım’. Kanamalı bir vak’adır artık bedenimin gölgesi….

5 yorum:

  1. Gece, hep beni hatırlatırdı kendime...
    Ceren, sanırım sen benim başka halimsin ya da ben senin...
    Yazdıklarının bir kelimesi yer değiştirse sanki hepsi anlamını yitirecek gibi...
    Anlamlarına hayranım Elsa
    Bak, gece gece ne güzel oldu yaşamak böyle, anlamlarına takılı kalmak...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sesimin yankılandığı odalarda karşılık bulabilmesi ne güzel...
      Gece bizi bize hatırlatan muğlak düşlerin kendini yeniden var ettiği bir zaman dilimi...
      Teşekkür ederim güzel düşüncelerin için Serkan.

      Sil
  2. gece sanki içimizdeki sözcüklerin resmedildiği siyah bir tuval gibi.
    ne kadar anlatmaya çalışsak da o karanlık hep baskın geliyor resmedişlerimize.

    YanıtlaSil
  3. Gece benim ben geceyim, diyen şair yürekli bir çocuğu taniyordum o geldi aklıma. :/

    YanıtlaSil
  4. Ne kadar güzel yazmışsın. Sen benim ilk okuduğum bloggerlardansın . Bir ara kaybettim seni bak yeniden buldum ne güzel.
    Sevgiler :)

    YanıtlaSil

.

Ad

E-posta *

Mesaj *