Kimyasal mutlulukların başladığı yerde tükeniyordu
söyleyişler. Dar yolların geçit vermez kaldırım taşları parmak uçlarında
hikayeler yazıyordu. Bilinmez bir dilin biçare kör mahzenlerinde gizlenen
sevilere tanık oluyordu zihni. Fallara kapatılan fincanlardan arta kalan
telvelerde son buluyordu günün izlenimleri. İmgeler duru bir sezgiye ellerini
uzatıyor ılık bir yel konuk oluyordu
şiirli gecelere. Ussal dayanakların kendini yeniden var ettiği dakikaların
başlangıcıdır şimdi….
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder