Zamanın uzun geçitleri yüreğimi ikiye böler. Soluksuz
kalınan dakikalar serzenişin resmini çizerler. Nereden geldiği bilinmez
hüzünler birikir kitaplarda. Kıyımlardan geçer biriken küller. Soru sormak
adımlarını şaşırır. Gülümsemek yaralıdır yine. Yara bere içindedir, hafif
tebessümlerde yer bulurlar. Betimlenen tüm düşüşlerde ‘derman sendedir’ der
ozan. Ozanın içli sesi günlerin içinden geçer. Fonda kalmaz sadece, derinlere
işler. Biçaredir eller. Uzatıldığında kaybedilir, kalemler kırılır. Yüzlerin şekli
değişir elmacık kemikleri dahi erimiştir. Al al değildir mesela masalların
başladığı yer. Bir görünüp bir kaybolan silüetler meçhul yeryüzü şekilleri
oluşturur geniş zamanlarda. Oysa zamanlar genişliğini çoktan yitirdi daralıyor
zaman da yüreklerimiz gibi. Sarardı yüzler. Kırıldı aynalar. En çok haykırır
diye düşündüğümüz hislerimiz şimdi suskun. Bir mum yakmalı gecede bir de şelale
gibi akmalı kelimeler. Döküldüğü yerlerde derin izler bırakmalı… İsminin
başladığı harfi sözlükte atlıyorum ey zulüm!
şahanesinnn :)
YanıtlaSil