16 Ekim 2015 Cuma

duru(m)

Zamanın uzun geçitleri yüreğimi ikiye böler. Soluksuz kalınan dakikalar serzenişin resmini çizerler. Nereden geldiği bilinmez hüzünler birikir kitaplarda. Kıyımlardan geçer biriken küller. Soru sormak adımlarını şaşırır. Gülümsemek yaralıdır yine. Yara bere içindedir, hafif tebessümlerde yer bulurlar. Betimlenen tüm düşüşlerde ‘derman sendedir’ der ozan. Ozanın içli sesi günlerin içinden geçer. Fonda kalmaz sadece, derinlere işler. Biçaredir eller. Uzatıldığında kaybedilir, kalemler kırılır. Yüzlerin şekli değişir elmacık kemikleri dahi erimiştir. Al al değildir mesela masalların başladığı yer. Bir görünüp bir kaybolan silüetler meçhul yeryüzü şekilleri oluşturur geniş zamanlarda. Oysa zamanlar genişliğini çoktan yitirdi daralıyor zaman da yüreklerimiz gibi. Sarardı yüzler. Kırıldı aynalar. En çok haykırır diye düşündüğümüz hislerimiz şimdi suskun. Bir mum yakmalı gecede bir de şelale gibi akmalı kelimeler. Döküldüğü yerlerde derin izler bırakmalı… İsminin başladığı harfi sözlükte atlıyorum ey zulüm!

1 yorum:

.

Ad

E-posta *

Mesaj *