Söze gelmeyen göze de gelmezken sığınaklar duvarlarını
renklendirir. Kıymetli güzergahlar, içinde hareketli resimler taşır. Net ve
duru olan. Kalemler bir araya gelip seni söyler, seni konuşurlar. Feri kaçmış
gözlerini yadırgıyorum apansız. Diyarlar saklı olan gözlerin… Masandaki
bardaklara taşıdığın gizemler konuk olur ebruli renklerle boyanmış odama. Meçhul yerdeki ince detaylar.. Sarp yollardır
belki de bir iki tutam saçı saklar göğsünde. Yaralardan devşirilmiş. Kazanlar
kurulur ateş göğe işaret eder yine. Renk cümbüşü karşılayacaktır beni. Bir mum
bırakırım kayalıkların geçit vermediği yere. Şelale ve ağaçlar da selam
verecektir bana biliyorum. Gülümseyerek konuşmalıyım onlarla. O esnada
dokunurum içimdeki sese, özlem dokurken kirpiklerim. Hep aşinaydım duyuyordum
su ve ağaçların sesini. Adımlarım yakınlaşırken kuşlar konuşuyor içimde. Hızını
alamayan bir rüzgar konuk oluyor şimdi. Hoş geldin rüzgar.. Bu defa çok az
zamanımız kaldı evet bu defa yeşeriyor sen de görebiliyorsun…
Hayallerin ötesinde özlem dokurken kirpikler, kuşlarla konuşulur iç dünyada, rüzgarın dediklerine kulak kabartılır.
YanıtlaSilHayatın akışı devam eder.
ımmmm leziz bir yazı..
YanıtlaSilve hoş geldin rüzgar giderken beni de götür...
Not: Yeni şablonun da hayırlı olsun Elsa...