Suya bakınca
gözlerini saklar güneş. Kurumuş topraklara dokunmak, yinelenen kelimelerden
kurtulmak… Kalp, ritmini unutur. Değişkenliğe doğru duyuşlar gelir. Sezgiler
kendini bırakır eskimiş ve gecikmiş zamanlara. Zaman, dünyayı ele geçirir
sarmalanmış uykusundan uyandırır. Tozlanmış duvarlara belirsiz kelimeler
yazılır. Tanıklık eden atlılar, meydanlardan uzaklaşır. Kanıksıyorum var
oldukça yok olanları. Yorgun birkaç satır eşlik ediyor ömürlere. Sıyrılabilmek
sıradanlıktan. Ağaçların köklerine dokunabilmek arzusu savurur harfleri. Bir
varmış bir yokmuş’ u oynar adını unutanlar. Kemikleşmiş kaygılar kendini
kırabilmektedir artık. Ayağa kalkıp kendini tanıtıyor yenilik. Onu gör, onu
duyumsa. Sonbahardan kalan kurumuş yaprakları avuçlarımda hissediyorum.
Bilincin odalarındaki kanıksayışlarım, duruşlarımın gölgesidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder