27 Temmuz 2013 Cumartesi




‘’çoğu zaman bana öyle geliyor ki,insanların karşılaşmaları,gecenin karanlığında şuursuzca akıp giden trenlerin karşılaşması gibi.donuk camların arkasında loş ışıkta oturan,tam olarak görmemize fırsat kalmadan görüş açımızdan çıkıverenlere hızla,telaşla göz atarız.birden ortaya çıkıveren,insansız karanlığa anlamsızca,amaçsızca gömülmüşcesine duran ışıklı bir pencerenin çevresinden iki hayal misali hızla geçip gidenler gerçekten bir adamla bir kadın mıydı?o ikisi birbirlerini tanıyorlar mıydı?konuşmuşlar mıydı?gülmüşler miydi?ağlamışlar mıydı?şöyle denebilir :gezintiye çıkmış yabancılar yağmurda ve rüzgarda birbirlerinin yanından böyle geçebilirler;o zaman kıyaslamanın bir anlamı olabilir.ama pek çok  kişiyle daha uzun süre otururuz karşı karşıya,birlikte yer,birlikte çalışırız,bir çatı altında yaşarız.geçicilik bunun nesrinde ?ama bize tutarlılık,yakınlık ve yakından tanıma sunacağını ileri sürecek kandırmaya çalışan her şey ,her an karşı koymamız mümkün olamayacağından,parlayıp sönen ,huzursuz eden geçiciliğin üstünü örtmeye ,onu engellemeye çalışırken,içimizi rahat ettirmek için bulunduğumuz bir aldatmaca değil mi?bir başkasını her görüşümüz,her bakışmamız,dayanılmaz hızdan ve her şeyi titretip sarsarak yumruk gibi inen hava basıncından sersemlemiş durumda birbirinin karşısından akıp geçen yolcuların gözlerinin kısacık bir an boyu buluşmasına benzemez mi?bakışlarımız başkalarının üzerinden,gecenin çılgın buluşmasında olduğu gibi kaymaz mı hep ve bizi bir sürü varsayımla,düşünce kırıntısıyla ve onlara atfedilmiş özelliklerle bırakmaz mı geride?
aslında karşılaşılanların insanlar değil de kafalarındaki hayallerin düşürdüğü gölgeler olduğu doğru değil mi?’’

‘’pascal mercier-lizbon’a gece treni’’

8 yorum:

  1. Her cümle ayrı bir derinlikteydi baya yordu yazı beni,sarstı etkiledi,büyüledi..

    YanıtlaSil
  2. yine size yakışır bir paylaşım olmuş sevgili elsa:)
    sanki yazarken yanınızda mıydım ne?

    YanıtlaSil
  3. "bir başkasını her görüşümüz,her bakışmamız,dayanılmaz hızdan ve her şeyi titretip sarsarak yumruk gibi inen hava basıncından sersemlemiş durumda birbirinin karşısından akıp geçen yolcuların gözlerinin kısacık bir an boyu buluşmasına benzemez mi?"

    bu cümleyi okurken nefesim kesildi :)) . Birine bakasım var , biriyle göz göze gelmeliyim :)

    YanıtlaSil
  4. ya mükemmel bir alıntı bu.
    bu kitap da hala okuma listemde.
    ne de güzel kapağı var bu kitabın.
    robert doisneau fotolarını andırıyor.

    YanıtlaSil

.

Ad

E-posta *

Mesaj *