‘’çoğu zaman bana öyle geliyor ki,insanların
karşılaşmaları,gecenin karanlığında şuursuzca akıp giden trenlerin karşılaşması
gibi.donuk camların arkasında loş ışıkta oturan,tam olarak görmemize fırsat
kalmadan görüş açımızdan çıkıverenlere hızla,telaşla göz atarız.birden ortaya
çıkıveren,insansız karanlığa anlamsızca,amaçsızca gömülmüşcesine duran ışıklı
bir pencerenin çevresinden iki hayal misali hızla geçip gidenler gerçekten bir
adamla bir kadın mıydı?o ikisi birbirlerini tanıyorlar mıydı?konuşmuşlar mıydı?gülmüşler
miydi?ağlamışlar mıydı?şöyle denebilir :gezintiye çıkmış yabancılar yağmurda ve
rüzgarda birbirlerinin yanından böyle geçebilirler;o zaman kıyaslamanın bir
anlamı olabilir.ama pek çok kişiyle daha
uzun süre otururuz karşı karşıya,birlikte yer,birlikte çalışırız,bir çatı
altında yaşarız.geçicilik bunun nesrinde ?ama bize tutarlılık,yakınlık ve
yakından tanıma sunacağını ileri sürecek kandırmaya çalışan her şey ,her an
karşı koymamız mümkün olamayacağından,parlayıp sönen ,huzursuz eden geçiciliğin
üstünü örtmeye ,onu engellemeye çalışırken,içimizi rahat ettirmek için
bulunduğumuz bir aldatmaca değil mi?bir başkasını her görüşümüz,her
bakışmamız,dayanılmaz hızdan ve her şeyi titretip sarsarak yumruk gibi inen
hava basıncından sersemlemiş durumda birbirinin karşısından akıp geçen
yolcuların gözlerinin kısacık bir an boyu buluşmasına benzemez mi?bakışlarımız
başkalarının üzerinden,gecenin çılgın buluşmasında olduğu gibi kaymaz mı hep ve
bizi bir sürü varsayımla,düşünce kırıntısıyla ve onlara atfedilmiş özelliklerle
bırakmaz mı geride?
aslında karşılaşılanların insanlar değil de kafalarındaki
hayallerin düşürdüğü gölgeler olduğu doğru değil mi?’’
‘’pascal
mercier-lizbon’a gece treni’’
Her cümle ayrı bir derinlikteydi baya yordu yazı beni,sarstı etkiledi,büyüledi..
YanıtlaSilkelimelerin seslenişi..
Silyine size yakışır bir paylaşım olmuş sevgili elsa:)
YanıtlaSilsanki yazarken yanınızda mıydım ne?
sizi hissediyorum sevgili bahar:)
Sil"bir başkasını her görüşümüz,her bakışmamız,dayanılmaz hızdan ve her şeyi titretip sarsarak yumruk gibi inen hava basıncından sersemlemiş durumda birbirinin karşısından akıp geçen yolcuların gözlerinin kısacık bir an boyu buluşmasına benzemez mi?"
YanıtlaSilbu cümleyi okurken nefesim kesildi :)) . Birine bakasım var , biriyle göz göze gelmeliyim :)
hemen şimdi:))
Silya mükemmel bir alıntı bu.
YanıtlaSilbu kitap da hala okuma listemde.
ne de güzel kapağı var bu kitabın.
robert doisneau fotolarını andırıyor.
nasıl oldu da okumadın depp hayret:)
Sil