Og Mandino..
‘’ Dünyadaki En Büyük
Satıcı ’’ adlı merak ettiğim kitabın yazarı. Kitabı henüz okuma fırsatı bulamasam da‘’10 Parşömen’’den birkaçı mevcut. Bu parşömenleri yıllaar önce takip ettiğimiz
bir gazeteden kesip saklamıştık. Köşe yazarınca kesip saklanmalı ve
okunmalıydı. Aynı şekilde yazara göre de sabah ve öğle içimizden, uyumadan önce
ise yüksek sesle otuz gün boyunca okunmalı. Şu aralar her gün okumaya
çalışıyorum. Okuduğumuz cümleler bilinçaltında yer bulur ve hayata bakışımızı
etkiler cümlesi de geçerli olur tam da burada.
‘’Parşömenlerde
yazılanlar gizemli zihnim tarafından tüketildikçe, her gün daha önce hiç
bilmediğim bir tazelikle uyanacağım. Enerjim artacak, şevkim kamçılanacak ,
dünyayla buluşma arzum , daha önce her
gün doğumunda beni saran korkuları yenecek ve ben, bu çekişme ve keder dünyasında , mümkün olabildiğine daha önce inanmadığım
kadar mutlu olacağım.’’
Diyor yazarımız. Şimdi ‘1 numaralı parşömen’’den belirli
kısımları yazmak üzere masamın başına geçmiş bulunmaktayım..
….
‘’ Bugün yeni bir hayata başlıyorum. Bugün çok uzun zamandan
beri başarısızlığın bereleriyle bayağılığın yaralarından acı çeken pörsümüş
derimi çıkarıp atacağım.
Bugün yeniden doğdum ve doğduğum mekan, herkese meyve sunan
bir üzüm bağıdır. Bugün bağdaki en büyük ve en yüklü asmadan bilgelik meyvelerini toplayacağım, çünkü
bu asma kuşaklar boyunca benden önce gelen meslektaşlarımın en bilgeleri
tarafından, dikilmiştir.
….
…..
Gerçekte, tecrübe
adamakıllı öğretir, ancak bu tedrisat insanın yıllarını alır, öyle ki verdiği
derslerin değeri, has bilgeliğe erişmek için gerekli zamanla birlikte azalır.
Sonunda ölülerin bedenlerinde yitip gider.
Dahası, tecrübe, değişen adetlerle karşılaştırılabilir; bugün başarılı
olduğu kanıtlanan bir faaliyet, yarın işe yaramaz ve elverişsiz hale gelir..’’
Gülümseyeceğim, anlayışım artacak; kıkırdayacağım, sorumluluklarım hafifleyecek; güleceğim, hayatım uzayacak, çünkü uzun yaşamanın sırrı budur ve bu sır şimdi benim oldu.
YanıtlaSilDünyaya güleceğim.
Her şeyden önce, kendime güleceğim. Çünkü kendisini çok ciddiye alan bir insan kadar gülünç bir şey yoktur. Hiçbir zaman ruhumun tuzağına düşmeyeceğim. Tabiatın en büyük mucizesi olmama karşın, yine de sadece zaman rüzgarlarına savrulmuş bir kum taneciği değil miyim? Gerçekten de, nereden geldiğimi ya da nereye gittiğimi biliyor muyum? Bugünle ilgili endişelerim on yıl sonra aptalca gelmeyecek mi? Günün önemsiz olaylarının beni alt üst etmesine niçin izin vereyim? Bugün güneş doğmadan önce, yüzyılların ırmağında önemsiz gibi gözükmeyen ne olmuş olabilir?
Dünyaya güleceğim.
bu parşömenler harika, o günlerin kokusu geldi sanki burnuma..
ne kadar güzel dile getirmişsin baharım.
Silgülümseyeceğim,gülümseyeceğim...
:)
aldım sevgi kokan tebessümlerini öperim içtenlikle:))
çok güzel alıntılar. katılıyorum tebisi.
YanıtlaSil:)
bu kitabı sahaflarda gördüm sanırım.
ince, kahverengi bişiydi sanki.
:)
eski bi baskı idi fotoğrafçı başııııı.
:)
:)
Silevet evet işte o kitap:)
fotoğrafçı başıııı mı:D