1 Eylül 2013 Pazar

parşömenlerden..



Og Mandino..
‘’ Dünyadaki En Büyük Satıcı ’’ adlı merak ettiğim kitabın yazarı. Kitabı henüz okuma fırsatı bulamasam da‘’10 Parşömen’’den birkaçı mevcut. Bu parşömenleri yıllaar önce takip ettiğimiz bir gazeteden kesip saklamıştık. Köşe yazarınca kesip saklanmalı ve okunmalıydı. Aynı şekilde yazara göre de sabah ve öğle içimizden, uyumadan önce ise yüksek sesle otuz gün boyunca okunmalı. Şu aralar her gün okumaya çalışıyorum. Okuduğumuz cümleler bilinçaltında yer bulur ve hayata bakışımızı etkiler cümlesi de geçerli olur tam da burada. 
‘’Parşömenlerde yazılanlar gizemli zihnim tarafından tüketildikçe, her gün daha önce hiç bilmediğim bir tazelikle uyanacağım. Enerjim artacak, şevkim kamçılanacak , dünyayla buluşma arzum  , daha önce her gün doğumunda beni saran korkuları yenecek ve ben, bu çekişme ve keder  dünyasında , mümkün olabildiğine daha önce inanmadığım kadar mutlu olacağım.’’
Diyor yazarımız. Şimdi ‘1 numaralı parşömen’’den belirli kısımları yazmak üzere masamın başına geçmiş bulunmaktayım..
….
‘’ Bugün yeni bir hayata başlıyorum. Bugün çok uzun zamandan beri başarısızlığın bereleriyle bayağılığın yaralarından acı çeken pörsümüş derimi çıkarıp atacağım. 
Bugün yeniden doğdum ve doğduğum mekan, herkese meyve sunan bir üzüm bağıdır. Bugün bağdaki en büyük ve en yüklü asmadan bilgelik meyvelerini toplayacağım, çünkü bu asma kuşaklar boyunca benden önce gelen meslektaşlarımın en bilgeleri tarafından, dikilmiştir.
 Bugün üzümlerin tadına bakacak , her birinin içindeki başarı çekirdeğini yutacağım. Ve içimde yeni bir hayat filizlenecek. Seçmiş olduğum meslek olanaklarla yüklü ama kalp kırıklığı ve ümitsizlikle de dolu. Başarısızlığa uğrayanların gövdeleri üst üste konsa, gölgesi yeryüzünün bütün piramitlerini kaplar. Onun için ötekiler gibi başarısız olmayacağım, çünkü şu anda ellerimde, beni tehlikeli sulardan alıp dün yalnızca düşlerimde görebileceğim kıyılara götürecek olan bu haritaları tutuyorum.
….
 Gerçekte, başarısız olanlar ile başarılı olanlar arasındaki tek fark, alışkanlıklarının farklı olmasıdır. Her türlü başarının anahtarı alışkanlıktır. Kötü alışkanlıklar, başarısızlığa açılan kilitsiz bir kapıdır.
….. 
Gerçekte, tecrübe adamakıllı öğretir, ancak bu tedrisat insanın yıllarını alır, öyle ki verdiği derslerin değeri, has bilgeliğe erişmek için gerekli zamanla birlikte azalır. Sonunda ölülerin bedenlerinde yitip gider.  Dahası, tecrübe, değişen adetlerle karşılaştırılabilir; bugün başarılı olduğu kanıtlanan bir faaliyet, yarın işe yaramaz ve elverişsiz hale gelir..’’


4 yorum:

  1. Gülümseyeceğim, anlayışım artacak; kıkırdayacağım, sorumluluklarım hafifleyecek; güleceğim, hayatım uzayacak, çünkü uzun yaşamanın sırrı budur ve bu sır şimdi benim oldu.
    Dünyaya güleceğim.
    Her şeyden önce, kendime güleceğim. Çünkü kendisini çok ciddiye alan bir insan kadar gülünç bir şey yoktur. Hiçbir zaman ruhumun tuzağına düşmeyeceğim. Tabiatın en büyük mucizesi olmama karşın, yine de sadece zaman rüzgarlarına savrulmuş bir kum taneciği değil miyim? Gerçekten de, nereden geldiğimi ya da nereye gittiğimi biliyor muyum? Bugünle ilgili endişelerim on yıl sonra aptalca gelmeyecek mi? Günün önemsiz olaylarının beni alt üst etmesine niçin izin vereyim? Bugün güneş doğmadan önce, yüzyılların ırmağında önemsiz gibi gözükmeyen ne olmuş olabilir?
    Dünyaya güleceğim.

    bu parşömenler harika, o günlerin kokusu geldi sanki burnuma..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ne kadar güzel dile getirmişsin baharım.
      gülümseyeceğim,gülümseyeceğim...
      :)
      aldım sevgi kokan tebessümlerini öperim içtenlikle:))

      Sil
  2. çok güzel alıntılar. katılıyorum tebisi.
    :)
    bu kitabı sahaflarda gördüm sanırım.
    ince, kahverengi bişiydi sanki.
    :)
    eski bi baskı idi fotoğrafçı başııııı.
    :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :)
      evet evet işte o kitap:)
      fotoğrafçı başıııı mı:D

      Sil

.

Ad

E-posta *

Mesaj *