26 Ekim 2014 Pazar

Nazım Hikmet - Yaşamak Güzel Şey Be Kardeşim

‘’ Bir ömür böyle geçti. Bir kitap adı olacak. Bir ömür böyle geçti. Kötü mü geçti?_ Niye kötü be kardeşim? Ama geçti.’’ –s.113-

‘’Ağlamak, sızlamak, telin arkasında, görüşmecilerin bulunduğu tarafta, olağan işlerden.’’ –s. 114-

‘’ Ayaklar soğuk suya sokulunca ve insan yürüyünce, yeni kan dönüyor anlaşılan, yeniden duygulanıyor tabanlar.’’ –s.137-

‘’ İsmail biliyor: Böyle yerlerde sevdiklerini pek düşünmeyeceksin. Bu akşam bizi sorguya çağırırlar. Yer misin, yemez misin? Yüreği hızlı hızlı atarak kapının açılmasını bekledi saatlerce, ama kapı açılmadı.’’ –s.142-

‘’ Gün oluyor , memleket aklıma gelmiyor, ama sonra, durup dururken çarpıyor kokusu burnuma. Bu kokunun içinde yaşıyorum günlerce, haftalarca, hasretle, acıyla, kimi kere ağlamaklı olarak.’’ –s. 147-

‘’ Bağritski çok uzaklardan gelen, çok sıcak sesiyle yeni şiirler okudu. Bu adamı nasıl seviyorum, nasıl seviyorum, balıklarının ve kuşlarının ve şiirlerinin arasındave kardeş gözlerinin karşısında günlerce oturabilirm. Odesa açıklarının, Karadeniz’in uçarı havası esiyor bu alacakaranlık odanın içinde.’’ –s. 149 –

‘’ Kerim, yirmi gündür tabutlukta. Artık hiçbir şey düşünmüyor. Düşünmek denen şeyi yitirdi. Yorgunluk da duymuyor. Duyduğu, yorgunluktan başka bir şey. Bir karanlık, bir aydınlıktan kurtulmak için ilk önceleri gözlerini sımsıkı yumardı. Şimdi gözlerini bir yumuyor, bir açıyor, bir açıyor, bir yumuyor, bir açıyor.’’ –s.154-

‘’ Tuttum ak parmaklı, tombulca elini. Ayrılık birbirine yapışmış avuçlarımızın içinde, ama Anuşka bunu bilmiyor.’’ –s. 156-

‘’ Anuşka, hep öyle sımsıkı tutuyor elimi. Kayın ağaçları gelip geçiyor. Ruslar, şu kayın ağacına bayılır. Biz hangi ağacı severiz? Kavağı? Çınarı? Ben hangi ağacı severim? Söğüdü mü? Gözü de yaşlıdır mübareğin. Ben… Anuşka! Anuşka! Bu Anuşka’ları içimden söylüyorum sanırken yüksek sesle söylemiştim.’’ –s.167-

‘’ Emekçiyim,

Sevdayım tepeden tırnağa, sevda: Görmek, düşünmek, anlamak,
Sevda: Doğan çocuk, yürüyen aydınlık,
Sevda: Salıncak kurmak yıldızlara,
Sevda: Dökmek çeliği kanter içinde,

Emekçiyim,

Sevdayım tepeden tırnağa….’’ –s.168-

1 yorum:

.

Ad

E-posta *

Mesaj *