6 Mart 2015 Cuma

dakika..

Bir kadının kapının çalmasını bekleyişindeydi dolu dizgin yaşayışlarımız. Saksıda kuruduğunu sandığımız çiçekler canlanıyor birden... Geceyi bekleyenler, serzenişlerini yok ettiler. Bir doğa yürüyüşünden esinleniyor kalemim. Yalnızlıklardır, kelime oyunlarında saklananlar. Elleri cebinde ‘yok oluş’ kelimeleri sırlayan bir bedenin dizginsiz sesindeyiz şimdi. Ses yankılanıyor. Yankılandıkça anlamsızlaşıyor...

2 yorum:

  1. seni düşünüyordum bu gece yine
    benden kurtulmasını bilirsin diye..
    hüzünlü bir şarkı söylüyorum yine beni üzersin diye..
    tüm geceki dostum isveç çikolatası, haydi gel...

    YanıtlaSil
  2. Sessizliğin sesi öyle yankı yapar ki sonunda pes eder kişi, giyer yalnızlık elbisesini..

    YanıtlaSil

.

Ad

E-posta *

Mesaj *