22 Temmuz 2015 Çarşamba

sayfalar ...

Göçmenlerin konuk olduğu öyküler ve belirsiz bir müzik başlar akşamın solgun bir o kadar da parlak renginde. Hangi günün notudur bu tarihi belirtilmeye üşenilmiş de olabilir yok sayılmış da… Harflerin beli bükülüyor saatlerden kaçıyor harfler bir araya gelmekten, cümle olmaktan ruha bürünmekten.. Saten, siyah, eskimeye yüz tutmuş kıyafetin başlangıç tarihini mi tutuyordu biri aklında? Yaza inat sararan yapraklar , kışa inat yeşerenler suyun ayak seslerini beklemekte. Ağaçların gölgesi ve tüm dünyayı saran kolları adanmışlığın resmini çiziyor pervasızca.

Figüranların ağır aksak yürüyüşü aynı cümleleri tekrar eder sanki. Rollerin karıştığı bir senaryonun bitimine adanır kırpılan esrarengiz saçlar. Karanlığın seyridir bugünün hüznü. Ruhlarda biriken kalem izleri görülmek için yarışır adeta. Bir kıyıdan görülmek en büyük tablosunu oluşturur bulanık zihinlerde. Büyüklüğün keşfi akşamın tebessümünü arar evet bu defa belirgin yüzlerde. Dokunaklı bir sancının ertesinde gizlenir giz’den nasibini alamayan muammalar. Rengarenk bir bakıştır sayfalarda birikenler. Renklerin her yansımasında yeni şekillere bürünür tüm sayfalar…

3 yorum:

  1. Müzik eşliğinde renklerin dansı ,düşler dünyasına bir yolculuk. Ustaca yazılmış.

    YanıtlaSil
  2. Sana bakmak gözlerine ve yüreğine aynı anda ne büyük bir onur insanlık için Ceren...
    Aldın götürdün yine beni kendimden kaçmaya başladığım yerlere...

    YanıtlaSil

.

Ad

E-posta *

Mesaj *