‘ sadece küçücük bir gül benim
özlediğim.’ - ritsos –
‘ ah şu kayıtsızlığın gücü! budur
taşlara milyonlarca yıl değişmeden dayanabilme olanağı veren.’ - Pavese
-
‘ ellerini yüreğine bastırarak
baktı herkes bu ışıksız, kısık sese.. güzel mi, acı mı bilemiyorum, dedi, ne
kadar kötü olursa olsun herkesin geçmişi, cenneti oluyor bir süre sonra. -s.25-
‘ Yalnızlığa Güzelleme - Orada yalan söyleyen kimseyi bulamazsınız
Ömür Hanım. Orada sizin güzelliğinizden
geçmemiş hiçbir şeyin yeri yoktur. Orada zaman yalnızca sizsinizdir ve binlerce
hayatı içine alacak kadar geniş, dingin ve sevecensinizdir.. Uzaklık yoktur.
Zorunluluk yoktur. Alınır satılırın dışında her şey. ‘’ bir kulak çınlaması,
bir kirpik kırılması, zamanın ve mekanın dışına çıkarır sizi. Birini gerçekten
özlemişseniz ancak o zaman yüreğiniz etinize batar. Hiçbir şey eskimez
yalnızlığın ülkesinde Ömür Hanım. Bencil gibi görünen bir serdengeçtidir
yalnızlık; gider kalabalıkta yıkanır, gelir kalabalıktan yıkanır.
Yalnızlık bizim içeriye ve
dışarıya ışık veren biricik penceremizdir Ömür Hanım.. İki kanadı vardır,
istekten ve korkudan çarpar durur bir ömür içimizde..’-s.49-
‘ sesimiz öteki seslerle
menevişlenir. Çoğalırız. Geldiğimiz yol silinmiştir hayal ülkemiz
parmaklarımızın ucundadır. Nereye gidersek gidelim, döneceğimiz yer burasıdır
artık. İyi ki varız, deriz, iyi ki varlar.’-s.55-
‘ saçının her telinde bir sorunun
ağırlığı, bir umutsuzluğu ‘güzel bir durumu kıyısına’ çekiyormuş gibi
zorlanarak ve acıyla, odanın iç geçiren alacakaranlığına döndü yüzünü.
..sesinde akşamın turuncu
dalgınlığı, kirpiklerini kentin kararan kalbine gömmüş, kimsenin erişemeyeceği
bir uzaklığa çekmek ister gibi, balkonun boşluğa uzanan avucunda yudum yudum
siliniyordu.’-s.75-
‘ ayrılık ne biliyor musun? Ne araya yolların girmesi, ne kapanan kapılar
ne yıldız kayması gecede, ne güz , ne ceplerde tren tarifesi , ne de turna
katarı gökte.. insanın içini dökmekten vazgeçmesidir ayrılık… ipi kopmuş
boncuklar gibi yollara döktüğü gözlerini, birer damla düş kırıklığı olarak
toplaması içine..
… ne yapacağımı sanıyorsun ki,
tenin tenime bu kadar sinmişken ; ömrüm azala azala akarken önümde; gittiğin
gerçek bu kadar herkese benzerken. Senin korkularını, benim inceliğimi doldurup
yüreğime, bıraktığın boşluğu yonta yonta binlerce heykelini
yapacağım.’-s.110-11-
‘Yüreğindeki ‘ süveyda’ya sahip
çık. Ütopyanı ellerinle kur ve koru. Geleceğin olmayacak yoksa.’-s.139
hem başlığa hem de şu cümleye bayıldım,özümsedim."insanın içini dökmekten vazgeçmesidir ayrılık…"
YanıtlaSilSus kimseler duymasın
YanıtlaSilDuymasın ölürüm lo
™Yalnızlık bizim içeriye ve dışarıya ışık veren biricik penceremizdir. İki kanadı vardır, bir ömür boyu çarpar durur içimizde."
YanıtlaSilNe güzel dile getirilmiş.
ne güzel bir yüreği var onun..
YanıtlaSil