EYLÜLÜN SESİYLE
‘’Her şey o kadar
dokunaklı ki
Eylülsem, istemeden kırılıyorsam bazen
Dağınık, renksiz bir mozayık gibiysem
Üstelik yalnızsam bir de -telefonda kuş sesleri-
Aynalardan duvarlara bir üzünç akıntısı
Bu dünyada çekingen olmak çok iyi bir şeydir baylar.
Sonra bir kır kahvesi kendini okurken
Masaları toplanmış, bardakları toplanmış
Tam kendini okurken
Derim ki bir semti iyi tanımak kadar
İyi tanımalI dünyayı
Açın radyolarınızı: eylülün sesi
Bu dünyada can sıkıntısının bir başka anlamı var baylar.
Elmalar silik silik kırmızı artık -olsun-
Gözlerimiz tozlanmış, kirli
Gizlisi yok, bu dünyada böyle sıkılmak iyi
Sıkılmak iyi baylar
Biz hazır tuttukça böyle
İçi yangından alev alev
Dışı buz tutmuş kalplerimizi…’’
Eylülsem, istemeden kırılıyorsam bazen
Dağınık, renksiz bir mozayık gibiysem
Üstelik yalnızsam bir de -telefonda kuş sesleri-
Aynalardan duvarlara bir üzünç akıntısı
Bu dünyada çekingen olmak çok iyi bir şeydir baylar.
Sonra bir kır kahvesi kendini okurken
Masaları toplanmış, bardakları toplanmış
Tam kendini okurken
Derim ki bir semti iyi tanımak kadar
İyi tanımalI dünyayı
Açın radyolarınızı: eylülün sesi
Bu dünyada can sıkıntısının bir başka anlamı var baylar.
Elmalar silik silik kırmızı artık -olsun-
Gözlerimiz tozlanmış, kirli
Gizlisi yok, bu dünyada böyle sıkılmak iyi
Sıkılmak iyi baylar
Biz hazır tuttukça böyle
İçi yangından alev alev
Dışı buz tutmuş kalplerimizi…’’
‘… biliyordur tam
göğsünün altında yaşar gibi
biliyordur ki bir
eylemdir yerine göre susmak..’-s47-
‘ ölüler ki bir gün
gömülür içimizdeki ölüler, dışımızdaki ölüler
insan yaşıyorken
özgürdür.
İnsan
yaşıyorken
özgürdür.’
–s.65-
‘ doğasın, bir sen
beklersin beni, bilirİm
Sesimi, düşlerimi,
kırık parmaklarımı
Var başka neyimse
onları artık.
Doğasın sen, doğasın,
yarat beni yeniden
Ey yalnızlığımı
kuşatan yalnızlık.’-s.77
seni günlere böldüm, seni aylara
YanıtlaSildaha yıllara, yüzyıllara böleceğim
ve her zaman söyleyeceğim ki beni anla
böyle eskitilmiş de olsa bu kalbi
minesi çatlamış bir diş gibi durduracağım karşında...
E.C