4 Ekim 2015 Pazar

Edip Cansever - Gelmiş Bulundum

EYLÜLÜN SESİYLE
‘’Her şey o kadar dokunaklı ki
Eylülsem, istemeden kırılıyorsam bazen
Dağınık, renksiz bir mozayık gibiysem
Üstelik yalnızsam bir de -telefonda kuş sesleri-
Aynalardan duvarlara bir üzünç akıntısı
Bu dünyada çekingen olmak çok iyi bir şeydir baylar.

Sonra bir kır kahvesi kendini okurken
Masaları toplanmış, bardakları toplanmış
Tam kendini okurken
Derim ki bir semti iyi tanımak kadar
İyi tanımalI dünyayı
Açın radyolarınızı: eylülün sesi
Bu dünyada can sıkıntısının bir başka anlamı var baylar.

Elmalar silik silik kırmızı artık -olsun-
Gözlerimiz tozlanmış, kirli
Gizlisi yok, bu dünyada böyle sıkılmak iyi
Sıkılmak iyi baylar
Biz hazır tuttukça böyle
İçi yangından alev alev
Dışı buz tutmuş kalplerimizi…’’


‘… biliyordur tam göğsünün altında yaşar gibi
biliyordur ki bir eylemdir yerine göre susmak..’-s47-

‘ ölüler ki bir gün gömülür içimizdeki ölüler, dışımızdaki ölüler
insan yaşıyorken özgürdür.
İnsan
          yaşıyorken
                               özgürdür.’ –s.65-

‘ doğasın, bir sen beklersin beni, bilirİm
Sesimi, düşlerimi, kırık parmaklarımı
Var başka neyimse onları artık.
Doğasın sen, doğasın, yarat beni yeniden

Ey yalnızlığımı kuşatan yalnızlık.’-s.77

1 yorum:

  1. seni günlere böldüm, seni aylara
    daha yıllara, yüzyıllara böleceğim
    ve her zaman söyleyeceğim ki beni anla
    böyle eskitilmiş de olsa bu kalbi
    minesi çatlamış bir diş gibi durduracağım karşında...
    E.C

    YanıtlaSil

.

Ad

E-posta *

Mesaj *