Çürümeye terk edilmiş söylemler
aniden dile gelir. Dinlenme payı olmayan zamanlar… Ahkam kesen bir avuntudur
illegal sancılar. Yapılandırılmış tüm kaoslar hunharca hayata geçmeyi bekler.
İçimiz virane, içimiz yıkık dökük… Onarılmaya ramak kala duvarları yıkılır
imgelerin. Savruluşlar ve geride kalan sayfalar buruşturulmuştur artık. Tekrar iyileştirildiğinde kangren olur tüm çabalayışlar. Gece, yağmur ve düğümlenen
saçlar eşlik eder ertelenmiş zamanlara. Ertelendikçe yakınlaşır kurumuş
yapraklar. Gözlerdeki yaş buzullaşmıştır şimdi. Trajikomik hal alan
duyumsayışlar… Medcezirler tutanak tutar gri tonlarda. Ayın çekim gücüdür
zihinlere bağdaş kurup oturan. Sürrealist bir
düşünürün kalemindeki çizgilerde belirir mevsimsel değişimler. Uyum sağlayamayan
saçlar yerlerde yer bulur kendine. Mum kokulu geceler mektupların yasını tutar.
Gözleri yollardadır gecelerin. Dönüşüm devreye girer bu defa yine. Yaşamak kıl
payı kurtarır kendini hapsolunmuş çarmıhlardan. Ayinlerden gelenler, yüzlerinde
gölgeleri de getirir. Biraz sessizlik…
Bizi gene öldürdüler elsa
YanıtlaSilhayat bu yorar, yıpratır hep alır..
YanıtlaSilBence fazla birikti Elsa, kitabını alıp okumak gerekiyor yaşamı hatırlamak için artık..
YanıtlaSilfilm çekimlerinden sonra sıra kitaba gelse çok sevinirim....