10 Ekim 2015 Cumartesi

yıkım

Çürümeye terk edilmiş söylemler aniden dile gelir. Dinlenme payı olmayan zamanlar… Ahkam kesen bir avuntudur illegal sancılar. Yapılandırılmış tüm kaoslar hunharca hayata geçmeyi bekler. İçimiz virane, içimiz yıkık dökük… Onarılmaya ramak kala duvarları yıkılır imgelerin. Savruluşlar ve geride kalan sayfalar buruşturulmuştur artık.  Tekrar iyileştirildiğinde kangren olur  tüm çabalayışlar. Gece, yağmur ve düğümlenen saçlar eşlik eder ertelenmiş zamanlara. Ertelendikçe yakınlaşır kurumuş yapraklar. Gözlerdeki yaş buzullaşmıştır şimdi. Trajikomik hal alan duyumsayışlar… Medcezirler tutanak tutar gri tonlarda. Ayın çekim gücüdür zihinlere bağdaş kurup oturan. Sürrealist bir  düşünürün kalemindeki çizgilerde belirir mevsimsel değişimler. Uyum sağlayamayan saçlar yerlerde yer bulur kendine. Mum kokulu geceler mektupların yasını tutar. Gözleri yollardadır gecelerin. Dönüşüm devreye girer bu defa yine. Yaşamak kıl payı kurtarır kendini hapsolunmuş çarmıhlardan. Ayinlerden gelenler, yüzlerinde gölgeleri de getirir.  Biraz sessizlik…

3 yorum:

  1. Bizi gene öldürdüler elsa

    YanıtlaSil
  2. hayat bu yorar, yıpratır hep alır..

    YanıtlaSil
  3. Bence fazla birikti Elsa, kitabını alıp okumak gerekiyor yaşamı hatırlamak için artık..
    film çekimlerinden sonra sıra kitaba gelse çok sevinirim....

    YanıtlaSil

.

Ad

E-posta *

Mesaj *