Kelimelere tutulmak, sırılsıklam
olmak.. Şemsiyeye gerek yok gülümserken kelimeler. Alacalı bir seyirdir pencere
ardındaki düşlemler. Kahverengi zeminler toprağı çağrıştırır. Toprak anaç
haliyle kucak açar cümlelere. Hasret
giderirler. Bir tutam ışığın saksılardaki gölgesidir elemleri yok eden. Rüzgar
fısıldar en dinç haliyle. Kuraklık sona erer. -18.06.’16 00.03-
Titrerdim ırmaklara gelirdim
boğum boğum.. Boğazımdaki harfleri biriktirirdim güneş batarken bindiğim
salıncağın iplerine sarılır gölgemde hayaller kurardım. Diz boyu gece kanardı.
Kanardık. Dakikalarla sınırlı uykulardan rüyalara alkış tutardım. Gri
tonlarından hakiye dönerdi gün. Omzuna dokundukların en çok karalarmış zamanı.
Sıra dışı yanın sancır. Kelimelerin toprağı sevinçle gülümser yeşilliğe,
papatyalar seni sana getirir. Bir yudum güzellikte asıl olanı özümser duyuşlar.
Kıvılcımların gölgesinde un ufak olur hüzünler. Yağmur bir anda gelir yine.
Özletmeden kendini. Arındırmak için, yenilemek için tebessümleri çoğaltmak
için… Çoğaldıkça tebessümlerimiz var oluruz aydınlıkta yeniden… -30.05.’16- 22.37-
yine yağsın yağmurlar :)
YanıtlaSil