Mürekkebin parmaklarında belirsiz
şekiller çizdiği saniyeleri yaşıyorsun şimdi. Tırnak içinde belirtmediğin her
eylemin sabahlarına bilinmezlikleri ekler. ‘ Düşünebildiğin kadar özgürsün’
diyordu altını çizdiğin cümlelerden birinde. Renklerin bir ressama yol göstermesi gibi gizem doluydu
özümsediğin kayboluşların. Sıyrılamadığın düzlemler kanatır tırnaklarınla
tozlanmış kağıtları. Bir mum yakıyorsun geceye hoyratça güzellemeler sunanlara.
Mumların rüzgarla bütünleşmesi ruhunda duvarları aşıyor. Kardelen bir çiçeğin
adı mıydı yoksa heyecanla mektupları okunan kişinin adı mı? Anımsamıyorsun.
Duvardaki resim ahşap kareler içinde gülümsüyordu sana. Uçurumun eşiğinde duran
kanatları olan bir insan resimlenmişti siyah beyaz dokunuşlarla. Gün ortasında
uyuklarken zamanın ayak izlerine kulaklarını tıkıyorsun esmer yüzün çarmıha
gerilişinde. Hızına erişemediğin, kokusunu alamadığın, yüreğini içsel
sızılarına açamadığın öyküler dinlemekten yoruldun. Kırmızı ya da maviyi
anımsatan saçlar eşlik ediyor kahramanlarına. Bir de eski zamanlardan kalma
adanmışlığın sembolü olan kolyeler. Evlerin ıssız mabetlerinde dilin sürçüyor .
Dışarıdan gelen sesin bitiremediği pazarlığı duymak istemiyorsun. İnce bir kağıtla kesiyor umutlarını yapılan
anlaşmalar.
Hangi kent tanıktır şimdi sana?
Yaşadıkça oluşan çizgilerin ayak üstü gelip gidenleri ağırlıyor. Kaotik bir yok
oluşun resmidir duvarlara kazınan. Kapağı açılmamış, yıllanmış dolaplar ve
birbirinin aynı olan yaşanmışlıklar ile ölümü bekleyen insanlar kapında belirdi
günlerce. Yazdıklarının ötesine geçmeli, kutuplardan daha soğuk yeler ararken
dönüp iç dünyana baktığında asıl soğukluğun bertaraf edemediğin
yanılmışlıklarının içinde olduğuna tanık oldun . Tanık oluşlar geceden
uzaklaştı.
hakikatin tanrı'nın elinden düşen bir ayna olduğunu söyleyen harika bir deyiş vardır. herkes aynanın bir parçasını kapmış ve onda kendi yansımasını görerek, hakikatin başkalarının elinde parça parça hale geldiğini fark etmek yerine, elindekinin hakikat olduğuna karar vermiş. bence herkesin özel hakikati vardır ve bundan çok fazla endişe duymaya da gerek yoktur. bin bir türlü stres ve sıkıntı içinde yaşayan insanlar bir şekilde yaşamaya devam ederler. ben yalnızca yaşarken insanların biraz umudu olsun istiyorum.şairliğim sırf bundan buna tanık işte
YanıtlaSil”Düşünebildiğin kadar öžgürsün” Ne güzeldir...
YanıtlaSilyazdıklarının ötesine geçmeli.. yine şahane..
YanıtlaSil