‘’-Günahlarımın
ağırlığına dayanamıyorum Olric.
Neden beni uyarmadın?
-Buna hakkım yoktu efendimiz.
Öyle güzel görünüyordunuz ki.
Size kapılmamaya imkan yoktu.
Çevrenizdeki bütün sahtelikleri öyle güzel aydınlatıyordunuz
ki.
Bir daha göremeyecekler sizin gibi bir devi efendimiz.
-Onların küçük
yaşantılarının içinde ben de küçülmedim mi Olric?
Ucuzluk bana da
bulaşmadı mı?
-Hayır, efendimiz. Öyle içten yaşadınız ki. Bu kısa süren
aydınlıktan yararlanamayacaklar ne yazık ki. Acıtmayan karanlıklarına dönecekler.
Onların hissetmedikleri acılarını da siz içinizde taşıyacaksınız. Güzel bir
rüyadan uyanmanın tatlı şaşkınlığını yaşayacaklar bir süre. Sonra unutacaklar.
Unuttukları için unutulacaklardır. Kendi güzelliklerini de –eğer bir
güzellikleri varsa- unutacaklardır. Yalnız sizin içinizde yaşayacaklardır: bunu
bilmedikleri içinde ,yaşadıklarını da bilmeyeceklerdir. Alışkanlıktan başka bir
şey bilmedikleri için , sizin de yokluğunuza alışacaklardır.
-Anlıyorum Olric.
Neden daha önce söylemedin bana ?
-O zaman yaşayamazdınız. Siz her şeyi yaşamalısınız efendimiz.
Bütün güzellikleri görmelisiniz. İçinde en küçük güzellik olan bir şeyi bile
tanımalısınız. ‘’-s.350-tutunamayanlar,oğuz
atay
pofffff mükemmel mükemmel.
YanıtlaSil:)
:))
Silüstte koyduğun resmi açıklasana.
YanıtlaSil:)
ne görüyorsan odur resimdeki:)
Silalgılayışına müdahale edemem deepoş:))
YanıtlaSil-Onların küçük yaşantılarının içinde ben de küçülmedim mi Olric?
Ucuzluk bana da bulaşmadı mı?
Nasıl guzel kıtapa hayat vermıs bu cumleler...
Mukemmeldi :)
sevgiler :*
kitaba hayat veren cümleler öyle çoktu ki..
Sil